14 Aralık 2009 Pazartesi

Latin Amerika’nın kesik damarlarından müzik fışkırıyor


10-13 Aralık 2009
3 gündür Antigua’dayız, epi topu Göztepe kadar bir yer, bütün şehir Arnavut kaldırımlı, buradan anladığımız Antigua büyük şehir belediyesi pek çalışkan değil, kendini parke taşları kaldırıp asfalt döşemeye adamamış.

Şehrin ortasında büyük bir park var, kendisine Zocalo diyebiliriz, gerçi Guetemala halkı central park olarak adlandırıyor, üstelik ABD’lilerden nefret ederkene. Sokaklar birbirlerini dik ve paralel olarak kestiklerinden şehirde kaybolmak na mümkün. İllaki biri diğerine bağlanıyor isimleri de 1. Cadde, 2 cadde olarak artıyor toplamda da 8 adetler, anlayın siz şehrin büyüklüğünü. Rengarenk binalar, şıkır kafe ve barlar, geleneksel el sanatı satan dükkanlar, dükkanlar ve dükkanlar, aralarda yıkılmış kiliseler. Kısaca Antigua diyebiliriz. Kiliseleri gezmedik bu sefer, yola çıktık çıkalı o kadar çok kilise gördük ki, yıkık olanları da görmeyeverelim diye eledik.

Genelde İspanyolca ders almak için gelinen bir yer burası, biz de niyetlenmiş olmamıza rağmen hem zamansal nedenlerden hem de ders çalışma isteksizliğimizden vazgeçtik, kafa göz yara yara anlaşıyoruz nasıl olsa.

Geldiğimizden beri her akşam bir konser ve bitimsiz havai fişek gösterisi vuku bulmakta, ilk gece sabaha kadar süren kaynağını keşfedemediğimiz, ancak tekdüze ritmi nedeniyle bir süre sonra delirium efekti yaratan bir şeyler çalıyordu, ikinci gece yakınlardaki yıkık kiliselerden birinin bahçesinde öğrencilerden kurulu olduğunu düşündüğümüz senfoni orkestrası, pek havalı klasik gitarcı bir abi ile ortak konser vermekteydi, -konserden yolda gördüğüm smokinli insanlardan şüphelenmem sonucu haberdar olduk- dün gece ise ana meydanda Guatemala senfoni orkestrası devlet balesi ile ortak bir atraksiyon içindeydi, daha enteresanı ise yerlisi yabancısı herkes büyük bir klasik müzik fanıymışcasına huşu içerisinde konserleri izliyordu.

Burada vuku bulan bir diğer eğlenceli aktivite ise San Cristobal’den hatırlayacağınız Guadalupe adına düzenlenen şenliklerin bir ayağı olarak gerçekleşen çocuk aktivitesi. Muhtemelen Guatemalalılar buna daha dini bir isim veriyorlardır ama bence gayet 23 Nisan simülasyonu gibiydi. Ufaklıklar, genelde büyüklerin giydiği yerli kostümleri giydirilmiş, erkeklere bıyıklar ve sakallar çizilmiş, kızlar saçlar yapılı bir şekilde Guadalupe adına adanan kiliseye geliyorlar ve kilisenin içerisinde Guadalupe’nin heykeli altında bir takım faaliyetlerde bulunduktan sonra şenlik alanına salınıyorlar. Ebeveyn baskısı hak getire, aman koşma, düşersin yapma etme yok, bütün veletler ellerinde balonlar bir o tarafa bir bu tarafa koşup duruyorlardı. Şenlik alanının alameti farikası ise arka fonda Guadalupe’nin kocaman bir fotoğrafının olduğu, önde bebek İsa, Meryem ve koyun kardeşlerin heykelinin yer aldığı, yerlerin çam iğneleri ile döşendiği ve içine çocukları konulup fotoğraf çektirdikleri minik sunaklar. Bu sunaklardan en az 15 tane var, hepside epey iyi iş yapıyor.

Tabi buralara kadar gelip gurmesel aktivitelere girmemezlik etmedik hele ki Guatemala kahvesi varken, fekat her zaman olduğu üzere gurme kısmını Tanzucan yazacaklar.

Bu arada Bloggerdan kaynaklanan saçma bir durumu düzeltmek amacıyla yukarıdaki blogger tarafından verilen tarihten azade olarak her yazının üzerinde reel- bizim gerçekten o bölgede bulunduğumuz- tarihi yazacağım, ek bilgi olarak iletmek istedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder