4 Mart 2010 Perşembe

Viva 34 Bolivya

(internet üzerinden e-mailleriyle beni 34ncü yaşımda yalnız bırakmayan tüm aileme ve tüm sevdiklerime teşekkür ederim.)

Yaş kemale erip yolun yarısına bir kala çıktığımız bu Latin diyarı yolunda, elbette sürprizlere gebe olduğumuz bilinci içerisindeydim.

Tarihler 24 Şubat 2010’u gösterdiğinde, biricik sevgilim karıcığım sabah uyanır uyanmaz, öpücüğümü verip yaş günümü kutladı. Kutlamayı uzatmayıp yolumuza devam etmemiz gerektiği bilinci içerisinde 4x4 aracımızın sıkışık arka koltuğunda Salar de Uyuni çölünde ikinci gün safarisel yolculuğumuza çıktık. Uçsuz bucaksız tuza dalıp, manzaranın büyüsü ile yaş günümü unutup seyre daldım.

Maceranın ikinci akşamı çöl yolculuğumuz bitip primitif çöl hostelimize yerleştiğimizde, günün özel anlarını fotoğrafladığım makinemle oyalanıp yemeği beklemeye koyuldum. Yemek öncesi, turumuza dahil çok milletli 6 kişilik grubumuz ile çok dilli sıcak sohbetimize koyulduk. Amaç konakladığımız hostele hakim olan çöl soğuğu havayı biraz olsun kırmaktı. Üç beş hoşsohbetten sonra karım grubumuza, o günün benim doğum günüm olduğunu açıkladı. Beş dilde (Fransızca, İspanyolca, Japonca, Polonyaca, Türkçe) tebrikleri kabul ettikten sonra, turumuza dahil olan ve o akşam içilmesi planlanan şarabı açıp kutlamamıza katık ettik.

Yazının başında sözünü geçirdiğim sürprizler kadehler kalktıktan sonra göz kırpmaya başladı. Önce yolculuğumuz esnasında sıkışık arka koltuğu paylaştığımız Japon dostumuzdan bir adet kartpostal çıkıverdi. Arkasını çevirdiğimde grubumuzdaki international dostların (şoförümüz ve karısı dahil) kendi dillerinde tebrik mesajı yazdıklarını gördüm. Karıcığımla birbirimize bakakalmıştık. Daha önce uluslararası bir hediye almamış olan ben ne diyeceğimi bilemeyerek ve gayet duygulanarak ikinci kadehimi tekrar kaldırıp herkese kendi dillerinde teşekkür ettim.

Yan masamızda ikamet eden ve diğer tura dahil olarak tahminlediğimiz, İngilizcelerinden Avusturalyalı ve İngiliz olduğu anlaşılan grup alkole bizden önce ve 6 şişe daha fazla bir farkla yemek öncesini geçirmekte idiler. Yemeklerimizi yedikten sonra zaten her zaman her yerde parti özleminde olan yan masadaki grup, elebaşları olan ve susmayı bilmek istemeyen Avustralyalı dostumuzun paylaşımcı kişiliği sayesinde masamıza şarabı ile katılım gösterdi. Masalar birleşti, bizim gruptaki şarap sever Fransız amca doğum günümü tekrar imledi. İşte yolların sürprizi o an başlamış oldu. Avustralyalı içkiperver dostumuzun tüm gruplara verdiği gazla kendimi şarap fondiplerken buldum. Sonrasında uluslararası kaynaşma ve çok sesli çok dilli doğum günü şarkım. Karıcığımla çok mutluyduk. Çölün ortasında 5000 metre yükseklikte soğuk havada ama sıcak bir ortamda hayatımdaki ilklerin ilki Bolivya’daki doğum günü partim. Gece ve şaraplar ilerledikçe partiye diğer tur grupları da dahil olmaya başlayıp şaşkınlığım iyice artmaya başlamıştı. Her gelen dünya vatandaşı, grup sayısının iki katı kadar şarabı alıp dil zenginliğini ve alkol oranını artırıyordu. Gecenin ortasında artık Brezilya’dan tutun Fransa’ya girin sonra da Japonya’dan çıkın uluslararası parti coştukça coştu. Her dilde tebrikler teşekkürler şarkılar…

Latin Amerika gezimiz sürprizlere açık. Ama inanın bu kadarını beklemiyordum. Viva 34 Bolivya…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder