16 Aralık 2009 Çarşamba

Anti-Guatemela, Antigua


Nefis Meksika mercadolarını bırakıp, sınırdan usul usul 7 saatlik yolculuktan sonra Guatemela topraklarına ayak basmayı başardık. Yolun yarattığı sinirsel shuttlemsal ve bitmek bilmeyen meçhula giden yol, ilk başta Guatemela’ya gıcık kapmamıza yol açmıştı.

İlk durağımız bodrumsal lagun beldemiz Panajachel gastronomi adına internasyonal olarak çeşitli ülkelerden oluşan restoranlarıyla bir misyon yüklenmiş ve fakat aynı doğrultuda lezzetten payını alamamıştı international olarak. İlk geceyi Arjantinli hostel arkadaşlarımız ile Oaxaca’dan edindiğimiz brandy eşliğinde bilgi paylaşımılı geçirdik.

Ertesi gün Panajachel’den kaçarcasına bir bota atlayıp, üç cennet günü geçireceğimiz Jaibalito’ya demir attık. Muhteşem doğasının yanında avrupasever kokoş otelimizde, oteli 15 yıl önce sahiplenmiş ve hassas ellerini hergün neutrogenau kremi ile ovalayıp leziz yemekler yaratan Norveçli abi eşliğinde hem gözümüzü hem gönlümüzü hem de mideleri doyurduk. Fusion mutfağın yanı sıra ilk olarak Guatemela kahvesi deneyimledik (hem de efil efil kokusu eşliğinde). Üç gün sonunda jungleda kısılmaktan bıkarak, bir sonraki durağımız olan Antigua’ya ulaşmak için Panajachel’e bot eşliğinde Atitlan gölü üzerinden süzüldük.

Sandığımızın aksine Panajachel ilk gün göründüğünden farklı olarak bu ikinci sefer duraklamamızda kakao ve çikolatası ile fethetti gönlümüzü. Öğlen saatlerinde bir güzel taco yiyip, Guatemela has birası olan Gallo biralarımızı da sizler için bir güzel içtik…(tabi hava sıcak hararet ne de olsa).

Bir sonraki durağımız olan Antigua’ya varılması için bir 7 saat daha gerekliliğinden-arada verilen chici durağından ötürü, yoksa yol 3 saatcik- sabahın 8’inde shuttleladık. İlk önce Chichicastanengo pazarında umduğumuzu bulamayıp, aç olarak Antigua minibüsümüze bindirildik. Kadıköy Bostancı arasındaki 3 saatlik minibüs yolculuğumuz akşam saatlerinde Antigua’da sonlandı.

Gelelim bu Guatemela’nın Avrupamsı, hiçte Guatemela olmayan küçük şirin kentine… Gördüklerimiz bizim olsun, yediğimiz içtiğimiz de bizim olsun Antigua’da…

Nefis sabah kahvaltıları; Guatemala kahvesi, enfes omletimiz, tacolara sürmeye kıyamadığımız yağımız, krema ve fasülye ezmemiz ve yerel meyvelerimiz daha ne isteriz?

Akşam dövme yaptırmış olmaktan çok mutlu olarak ilk görüşte yuh be Antigua dedirten Kore lokantasında adını söyleyemeyeceğim ama resimden sizlerin şıp diye anlayacağınız 50 quetzal (8 quetzal=1 dolares) ederindeki ucuz ve fakat çok lezzetli yemeğimizi yedik. (sizler için tabii).

Uzun metnin kısası Antigua, nefis Guetamala kahvesine doyacağınız, çeşitli lezzetler tadacağınız, her köşesi ile sizi şaşırtan, gece yaşantılı pırıl pırıl bir şehir…

Eee ne demişler bir fincan Guatemela kahvesinin 6 aylık yolculuğumuzda hatırı var… Darısı başınıza.

2 yorum:

  1. http://www.ntvmsnbc.com/id/25032846/

    bu da bizden bir guatemala haberi.

    YanıtlaSil
  2. Biz Panahachel'e giderken de benzer bir olay gerçekleştiği için şehre geçişimiz gecikmişti, bu olaydan daha dramatik sonuçları olmasına rağmen bizim medyada yer bulmamıştı. (3 kadın ve bir erkek hırsızlık yaparken yakalanıyor, erkek kaçıyor, kadınlar halkın elinde kalıyor, havadan ve karadan ek kuvvettle kadınlar kurtarılıyor aada 4 devasa polis cipi yakılıyor ve şehir savaş alanına dönüyor ama hiç çıplak kadın yok.

    Bu arada bu habere guatemala gazetelerinde bakındım fakat göremedim.

    Bir ek not daha Guatemala her şeyine rağmen gerçekten güzel bir ülke.

    YanıtlaSil