20 Mart 2010 Cumartesi

Buzul göreceksin, sakın şaşırma!

Aylardır 2 kişi gezerken birdenbire 3 kişi olunca, üstelik bu üçüncü kişi bizim aksimize bir hayli sosyal bir kişilik çıkınca gezinin temposu ve şekli bir anda değişti. Kendi halimizde sesiz sakin gezerken ve en büyük atraksiyonumuz gurme faaliyetlerken, Efe ile birlikte olay daha çook yemek, daha çook içmek ve daha az dolanmak olarak şekil değiştirdi.

El Calafate’ye geliş nedenimiz her ne kadar Efe ile buluşmak olsa da asli neden Perito Moreno olarak bilinen dünyanın en iri kar kütlesini görmek olduğu için ilk gece bıraktım çocukları yiyip içip kendi hallerinde takılsınlar ancak devrisi sabah için glayzer turunu satın alarak erken kalkmalarını garantilemeyi de ihmal etmedim.

Glayzer denilen şeyi en kaba şekli ile tarif edecek olursak, erimemiş devasa boyutta bir kar kütlesinin önünde yöresinde bulunan bilumum kayayı beraberinde sürükleyerek oluşturduğu yapı denilebilir. Bu yapı çok ağır hareketlerle ilerleyerek bir göl ya da denize ulaştığında ise erimeye başlıyor, ancak arkadan gelen yeni kar kütleleri öncü kısma baskı yaptığından ötürü glayzer hem enine hem de boyuna büyümesini devam ettiriyor. Benim bu primitif açıklamamdan bir şey anlamayanlar linke tıklayarak sayın wikipediden daha açıklayıcı bilgi edinebilirler.

Sabah Efe’yi çekiştirmek sureti ile olsa da, biz emekli gezginler olduğumuzdan her otobüse mutlaka bir 10 dakika öncesinde gidip yerlerimize yerleşirken kendisi ile birlikte otobüsün kalkmasına 5 dakika kala ancak hostelden çıkabildik, gene de glayzere giden otobüse yetişmeyi başardık. Bir saatlik bir yolun ardından milli park girişinde de bir miktar döviz kustuktan sonra (takriben 25 dolares) otobüsümüz bir müddet daha ilerledi ve her ne kadar kendimizi hazırlamış olsak da bu kadar iri kıyım olabileceğini tahmin etmediğimiz Perito Moreno ile göz göze geldik. Büyükmüş.

İnelim fotoğraf çekelim derken otobüs bir hamle daha yaptı ve buzul gözden kayboldu, meğer şoför abi bizi katamaran aracılığı ile buzulu dibinden görebileceğimiz bir noktaya getiriyormuş, bir kez daha dövizler kusuldu, efe çekiştirildi-11:30 da kalkacak katamarana da 11:31 de binmeyi başardık.

Glayzer denilen koca kar, uzaktan büyük gözüküyordu yakınına geldikçe kendisinin ne kadaaar devasa olduğunu daha iyi gözlemleme şansına sahip olduk, beyler fotoğraf makineleri ile adeta bir aşk yaşarak şakur şukur 5000 bin kadar fotoğraf çektikten ve büyük bir hevesle birkaç parçanın kırılıp suya inmesini bekledikten sonra kıyıya geri döndük. Daha önümüzde 3 saat kadar zaman olduğundan Arjantin Milli Park bakanlığının güzel bir hareketi olan ve buzulu baştanbaşa görmeyi olanaklı kılan yürüyüş parkurumsu alandan usul usul ilerleyerek ve bu esnada hafif çapta donarak farklı noktalarda dev parçaların suya inişini gözleyebildik. Bu buzulun suya inişi oldukça enteresan bir hadise, önce hafiften bir çatırtı sesi geliyor, sakin sakin yürüyen herkes derhal olayı görebileceği noktaya koşuyor, fotoğraf makineleri çekiliyor akabinde gelen poaaat şeklindeki oldukça yüksek ses ile suyun sıçrayışı makinelere hapsedildikten sonra az önce yoğun heyecan gösteren kitle tekrar normale dönerek buzul etrafındaki yürüyüşlerine devam ediyorlar. Tabii biz bu şekilde yolumuza ne yazık ki devam edemedik meğer Efe’nin içinde gerçek bir Japon varmış kendisi bir noktaya kitlenip “harikayım, süperim işte bu" nidaları ile fotoğraf çektiğinden bir süre sonra otobüse kati surette geç kalmamasını tembihleyerek onu kendi haline bıraktık. Garibimin saati olmadığı için, otobüs saatinden epey önce kan ter içinde koşarak yanımıza geldi, bizse aynı esnada yaymış güneşleniyorduk.
Hostele geri dönüldükten sonra yeme içme hadisesi kaldığı yerden kesintisiz bir şekilde devam etti, dolayısı ile de ertesi gün Şili’ye geçme planlarımız badem oldu. Devrisi gün uzun saatler hostelde yaydıktan sonra Efe’yi çekiştirmek sureti ile dışarı çıkarak El Calafate’nin kıyısına kurulduğu gölün etrafında bize eşlik eden bir bobi ile epey eğlenceli birkaç saat geçirdik. Tam bobinin bizi sahibi olarak ilan ettiğini düşünürken geri dönüş yolunda kendisi yeni gelen turistlerin yanı sıra ilerleyerek bizi sattı. Sanırım gönüllü rehberlik yapan bir bobi kendisi.

Yarın Şili’ye kesin geçiyoruz, yeni hedefimiz Puerto Natales. Plan Torres del Paine Milli Parkı olsa da sadece barbekü ile de sonlanabilir, bakalım göreceğiz.

3 yorum:

  1. Efe'yi çekiştirmek suretiyle mevzu bahis edilen kısımlar, gerçekte, Efe'nin muhteşem kişiliğini hasetle çekiştirmek oluyor...
    Gerçekler için tıklayın:

    http://ezberbozanefe.blogspot.com

    YanıtlaSil