18 Ocak 2010 Pazartesi

Beyaz şehir, Popayan

11-14 Ocak 2010

Cali’den 3 saat boyunca durmaksızın zıplayan, ancak kendisini otobüs olarak adlandırmaktan beis duymayan bir araçla Popayan’a vardığımızda niyetimiz bir gün dinlenmek ve ertesi sabah ya yakınlardaki antik şehirlere ya da Ekvator’a doğru devam etmekti.

Ancak Popayan –geldiğimiz günün milli tatil olması sebebiyle de -sakin sokakları, her yere yürüyerek gidebilme özgürlüğü, onlarca şehirde görsek de, görmekten sıkılmadığımız kolonyal binaları ile derhal fikrimizi değiştirdi. Acelemiz yoktu, biraz da yorgunduk, hazır sakin ve güzel bir şehir bulmuşken neden hareket edelim diyerek 3 gün boyunca Popoyan’da kaldık.

Popayan’daki kiliselerin büyük bir kısmı 1983 yılında meydana gelen deprem sonucu büyük hasar görmüşler ancak yürütülen restorasyon çalışmaları sonucu depremden öncesinden daha iyi bir durumda olduğu söyleniyor, gerçekten de her şey gayet iyi görünüyordu. İspanyolların ellerini attıkları her şehirde klasik olduğu üzere burada geniş bir meydan ve etrafında dizili katedral, hükümet binası gibi yapılar mevcut. Eksik olansa sokaklara yayılmış kafeler. Kolombiya’dayım hava de pek güzel, şöyle güneşe karşı bir kahve içeyim diyorsanız ne yazık ki na mümkün. Ama meydanın ortasındaki parkta oturup etraftaki onlarca satıcının birisinden ne olduğunu pek bilmediğiniz meyve sularından alıp deneme şansı her daim mevcut.

Bizim kaldığımız 3 gün, Popayanlılarında fiestasına denk geldiği için gündüzleri şehrin sokaklarında dolaşıp, akşamları da sokak satıcıları, yerel müzikler ve havai fişek ışıkları altında fiestanın tadını çıkardık. (tat kısmını Kolombiya gurmede ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz)

3 yorum:

  1. popayan'dan benim en çok aklımda kalan, mısır ekmek/beyaz peynir satan dükkan. yok böyle bir lezzet! 2 gün boyunca 3 öğün o dükkanda yemistim.

    YanıtlaSil
  2. aa hadi ya ben de o kadar peynir sayıklamama karşın biz o dükkanı keşfedemedik, rotamızda cuenca var, var mı oradan bir önerin.

    YanıtlaSil