8 Ocak 2010 Cuma

No food, no cry… Bol rom, bol cigar…


Devrimin ülkesine indiğinde çelik kanatlı kuş, içimize hoş bir mutluluk esmişti eski Havana’dan. Havaalanından taksiye bindiğimizde mutluluğumuzu perçinleyen müzik, arabanın içinde kıpırdanmaya başlayıp bize hoş geldiniz diyordu. Taksi şoförümüz devrimin taksici abisi eliyle bu oynak Latin müziğine eşlik ediyor, bizdeki darbukanın oynak ritmiyle oynamaya başlayan insanlarımızı Küba tarzı ile taklit ediyordu.

Bu mistik ülkenin eski sokaklarında bir iki gün geçirince, Havana’nın hayallerimizdeki etkisi yavaşlamaya hatta bayağı bir acıkmaya başladı. Evet devrimci yapı karın doyurmuyor ve fakat müziğe, alkole, eğlenceye ve tütüne bolca olanak sağlıyordu.

İşte bu yüzden Küba gurme yazım yemekten yoksun olarak bolca müzik, içki ve cigar içerikli olacak ilerleyen satırlarda. Kendine özgü pek yemek menüsü olmayan ( isteseniz de bulamıyorsunuz; süt, yumurta, meyve, sebze ıvır ve zıvır yok bu ülkede. Parayı bastırıp 4 euroya süt alın isterseniz tabi hangi marketten acaba?) Havana, içki cigar ve müziğiyle bu açığını kapayarak yüzümüzü güldürdü.

Mutlakalar
Capacanlı olarak latin jazz müzik dinlenilmesi ve yanında iki içki beleş bi akşam yaşanılması şart… Eğer bu sizi kesmediyse, Old Havana’nın en turistik sokağına (devrim karşıtı kapitalist düzenin turistlerin ayaklarına serildiği) girip beğeninize hitap eden canlı müzik duyduğunuz herhangi bir cafede az yemek öz müzik ziyafeti yapılmalı…

Eğer doyulmamış aç kalkılınmışsa Hemingway abininde bolca ziyaret ettiği otelde birer Daiquiri (sefasına düşkün Hemingway abinin içkisi) içilmeli, tabi piyano sesi eşliğinde… Tam sarhoş olunmadıysa aç karnına yine canlı müziğin icra edildiği bir restoranda bir Cuba Libre ya da Mojito çakınız… Hala aç mısınız? O zaman aç karnına bir Pinacolada içip artık sarhoşluğunuzun sefasını sürebilirsiniz… Unuttuysanız hatırlatayım yemek Havana’da pek fazla tüketilmiyor, tüketilemiyor.

Eğer tütünsever arada bir keyiften tellendiririmci iseniz Havana purolarını şiddetle deneyiniz… Puroyu sokakta size saldıran edepsiz teyze ya da amcalardan katiyetle almayınız. Tıpış tıpış Tobacco müzesini bulup kazık yemeden el yapımı olmasına dikkat ettiğiniz, sert, orta ve hafif dereceli purolardan sorarak alınız…

Purolar el yapımı ve fabrikasyon olmak üzere iki ana sarıma ayrılmış. Bunlar kendi içerisinde; strong, medium, soft ve aromatik olarak birçok zevke hitap ediyor. Devrimsel ve dumanlı bir yazıdan sonra Tulum gurmede görüşmek dileği ile özgür ve mutlu kalın…

3 yorum:

  1. Off diyorum size ya,plajımı kapattınız.Vallahi ömrünüz uzayacak.Filmlere fotograflara bakıp " abi adamlar yaşıyo beahh" denir ya aynen onu diyoruz ,takıverin yakanıza havanadan bir nazar boncuğu.

    YanıtlaSil
  2. takipçinizim...çok güzel kareler yakalamışsınız..

    YanıtlaSil
  3. Kapattık canım plajı valla, kendisi uzuuuun mu uzundu zira. Gene de Marmaris plajında yapmış olduğumuz ortak tatilin tadı damağımızda :)

    YanıtlaSil